Bu soru sürekli sorulan ancak kelime kökü dolayısıyla birçok kişinin kafasını karıştıran bir kelimedir. Rücu genel anlamı ile sigorta şirketinin davalı tarafa ödediği miktarı kusurlu taraftan talep etmesine rücu diyoruz.
Bir örnek vermemiz gerekirse bir yolcu bir sürücü olsun. İki kişi trafikte seyrederken sürücü dikkatsizlik yüzünden araba ile kaza yapsın. Bu kaza tek taraflı olarak yani kontrolünü kaybederek veya aşırı hızdan dolayı meydana gelmiş olsun. Kaza sonrası yolcu konumundaki kişi bedeni olarak bir hasar görürse alacağı heyetle birlikte sigorta firmasından tazminat talep edebilir. Bu durumda sigorta firması kişiye yaptığı tazminatı kazada %100 olarak kusurlu gördüğü sürücüden talep etmesi olayıdır aslında rücu. Bir taraftan yolcu konumundaki kişinin mağduriyeti giderilirken diğer yandan sigorta firması ödediği bedeli kazada kusuru olan kişiye yükleyebilir.
Rücu durumları net olarak belirlenmese de baktığımızda ehliyetsiz olarak bir aracı idare etmek aslında ciddi bir kusur ve bilerek işlenmiş bir hata olduğundan sigorta firmaları bunu delil kabul ederek rücu yapabilirler. Örneklemek gerekirse sürücünün ehliyeti yoksa ve bu şekilde biz kazaya karışırsa ve kazada yolcu konumundakilerden bir bedeni hasar alırsa bu durumda rücu devreye girer. Çünkü kusurlu olarak araç kullanmış ve aynı zamanda maddi bir kazaya karışarak şahıslarında yaralanma veya ölümüne neden olmuştur. Bu durumda yolcu konumunda olan kişilerin taleplerini maddi olarak karşılayan sigorta firması bu ödediği miktarı ehliyetsiz kişiden talep etme hakkı her zaman vardır.
Ehliyetsiz kaza yapmak aslına bakılırsa tam olarak da kusur sebebi değildir. Bir örnek üzerinden anlatırsak daha net anlaşılacaktır. Siz şeridinizde gidiyorsunuz ve karşı taraftan bir araç kontrolünü kaybederek yoldan çıktı geldi ve size çarptı. Bu kazada sizin kusurunuz olmadığı çok belli. Ancak ehliyetsiz trafiğe çıkmak suçtur. İdari yaptırımı yani para cezasını gerektirir.
Ehliyetsiz araç kullanmak aynı zamanda Rücu sebebidir. Maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkûm olursunuz. Tabi yine kusurunuz nispetinde olur bu dediklerimiz. Yine bir örnek üzerinden anlatalım. Çift taraflı bir kazaya karıştınız ve bu kazanın oluşumunda size de kusur verildi. Diyelim ki kazada karşı tarafa yüzde elli size de yüzde elli kusur oranı verildi. Sizin aracınızda yolcu konumunda olan vatandaşlar var ve bu vatandaşların kalıcı bedeni hasarları meydana geldi. Kazada yaralanan herkesin maddi ve manevi tazminat hakları vardır. Yolcu konumunda olanlar için bu kural tamamen geçerlidir. Çünkü kusurları yoktur. Sadece bazı özel durumlardan dolayı tazminata hak kazandığı zaman indirimler uygulanabilir. Kazada yaralanan yolcu konumunda ki vatandaş hukuki süreçlerini tamamladı ve 100 bin lira maddi 40 bin lirada manevi tazminat kazandı. Ehliyetsiz sürücünün aracında sigorta olsa bile sigorta bu hasarı karşılamaz, yani rücu olur. Yüz bin liralık tazminatın 50 bin lirasını karşı tarafın aracı öder 50 bin lirasını ise yolcu konumda bulunduğu aracın sigortası karşılar. Ancak ödeme sonrası sigorta şirketi araç sahibine ve sürücüsüne karşı bir icra takibi başlatır. Ve yaptığı ödemeyi onlardan hukuk yoluyla alır.
Alkol, bilindiği üzerine vücudu uyuşturan bir maddedir. Bundan ötürü araç kullanırken alkollü olmakta bir kusur nedenidir. Bu durumda oluşabilecek bir kaza veya kaza sonrası yaralanma veya ölümlerde de bu alkole göre sürücüye işlem yapılır. Kazada yaralanan kişiler sigorta firmasından tazminatlarını talep ederek sonrasında ise başka bir yolun açılmasına neden olurlar. Sürücü konumundaki kişi kazada hem kusurlu hem alkollü ise bu durumda tazminat ödeyen sigorta şirketi sürücüye rücu ederek ödediği bedelleri geri ister. Yani buradan şunu çıkarırsak alkol oranına göre sürücüye rücu olma ihtimali çok yüksektir. Kaç promile kadar alkol ile araç kullanılacağı yönetmeliklerde belirtilmiştir.
Alkol dışında vücudun hareketlerini kısıtlayan aynı zamanda reflekslerini ortadan kaldıran uyuşturucu madde diye bilinen bilumum madde kullanımlarında oluşan kazalarda da rücu söz konusu olabilir. Sürücü tek taraflı olarak kazada kusurlu olduğunda ve uyuşturucu madde kullanımı belirlendiğinde sürücünün yanında yaralanan kişiler sigorta şirketlerinden tazminat alabilirler. Bu durumda da alınan tazminat sonrası rücu durumu ortaya çıkabilir.
Bir aracınız var ve bu araca taşıyabileceğinden fazla yük yüklediniz. Sonrasında da bu araçla kaza yaptınız ve araca fazla yük yüklediğiniz resmi olarak tescillendi. Sonrasında da kazadan yaralanan veya ölen kişilerden biri tazminat talep ettiğinde bu kez rücu durumu ortaya çıkar. Yine baktığınızda bir araba da yolcu fazla taşınması da rücu sebebi sayılabilir. Şöyle düşünün 10 kişi taşınacak araba da 15 kişi taşımak gibi bir durum söz konusu olduğunda yine rücu durumu da ortaya çıkabilir.
Tehlikeli madde taşımak veya kimyasal taşımak izne tabidir. Bu izinler alınmadan yapılan işlemler sıkıntılı ve kusurludur. Yine baktığımızda sonrasında kazaya sebebiyet vermek ve bu kaza sonrası birinin zarar görmesi sonrası sürücü kusurlu olur. Kazadan zarar gören kimse, sonrasında sigorta firmasından tazminat aldığında sürücüye rücu durumu olur. Bu ve buna benzer yukarıda anlattığımız birçok farklı faktör bu duruma neden olabilir. Ülkemizde bu konu net çizgilerle rücu olur denilmese de olaya bakılarak rücu konusunda kararlar verilmektedir. Bu gibi durumlara düşmemek için bu konulara dikkat ederek sürücü koltuğuna oturmak bir hayli önemlidir. Ülkemizde rücu nedenlerinin başında alkol ve ehliyetsiz araç kullanımının geldiğini söylemekte fayda vardır. Başınıza buna benzer bir durum geldiğinde izlenecek yol hakkında “kazada tazminat” ekibi olarak bizlerden destek alabilirsiniz. Rücu sonrası alınan tazminatı geri ödeme aşaması da sıkıntılı bir süreçtir. Yaralanmalı veya ölümlü kazalarda eğer sürücü sıkıntı yaşamasın istiyorsanız bu kurallara iyice bakarak tazminat talep edilmelidir.