Tarik kazası yaşamak ayrı sıkıntı birde kaza sonrası ortaya çıkan prosedürler vatandaşı canından bezdirmeye yetti. Bir trafik kazası mağdurunun dediği gibi "Kaza Sonrası Ne Kadar Tazminat Alırım Diye Sordum Vallahi Pişman Ettiler" demesi gibi. Kaza sonrası sigorta firmalarının tavıları vatandaşları usandırdı. Trafik kazaları Türkiye’de çok sık yaşanan ve sonrasında da gerek sigortaların ağır işleyişleri gerekse de tahkim veya mahkeme süreçlerinin bitmek bilmez istek ve arzuları sigorta firmalarının kararlarını destekleyici yaklaşımları kaza geçirenleri çoğu zaman ne kadar tazminat alırım sorusunu sormalarına pişman eden duruma getirmiş bulunmakta.
Ülkemizde maalesef prosedürlerin sürekli değiştirilmesi ile mağduru mağdur etme anlayışları da her geçen gün sigortalar nezdinde yeni bir boyut kazanmakta. Örnek vermek gerekirse kaza sonrası maluliyet tespiti tam bir eziyet durumuna geldi.
Geçmiş yıllarda eğer bir trafik kazası tarafı iseniz ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliği kapsamında Engelli Sağlık Kurulu Raporu veren bir hastaneye başvuru yaparak durum bildirir engelli sağlık kurulu raporu alabilmekteydiniz. Ancak son dönemde sigorta firmalarının isteği mi yoksa bakanlığın vatandaşı mağdur etme ihtimalini göz ardı ederek aldığı bir karar mı? Veya bu konuda devletin yükünü hafifletmek adına aldığı bir karar mı bilinmez bu karar sonrası mağdur olan, vatandaş oldu. Zira devletin yaptığı düzenleme sonrası “Trafik kazasına bağlı engelli raporu için “ hastaneye başvurular sevk ile olmaya başladı. Ancak bunu fırsat bilen sigorta firmaları vatandaş veya vatandaşın vekalet verdiği avukatı mail, kargo, telefon ya da bizzat ziyaretlere rağmen sevk vermeyerek süreçleri uzatmaya devam ediyorlar.
Ülkemizde faaliyet gösteren ve bu yazıyı kaleme almamızı sağlayan vatandaşlardan gelen aşırı şikâyetler oldu. Zira birkaç sigorta şirketi dışında geri kalan kurumların süresinde işlem yapmadığı, telefonla ve mail ile bilgi vermediği, bizzat ziyaretlerde danışma dışında telefon üzerinden ya bilgi verildiği ya da ilgili yerinde yok diyerek geri çevrildiği bilgileri gelmekte. Hastaneler ise tüm bu karmaşa içinde gelen talimat ile sevk olmadan işlem yapmamakta ve mağdur vatandaş yeniden mağdur edilmektedir.
Sigorta firmalarının özellikle bedeni hasar dosyalarında ilk olarak sevk vermekte vatandaşı perişan ederken son oyalama veya süreç uzatma taktikleri ise vatandaşı iyice bezdirdi. Sigorta firması Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı yeni yönetmelik gereği kendi belirlediği hastaneye vatandaşı sevk ettiriyor. Daha sonra vatandaş zorluklarla 182 üzerinden randevu alarak hastanenin ilgili sağlık kurulundan geçiyor. Ardından eline “Engelli Sağlık Kurulu Raporunu” alan vatandaş veya vekili sigortanın kapısını çalıyor. Bu kez ikinci süreç uzatma devreye giriyor. Bu kez de evrakınız medikal incelemede inceleme sonrası size bilgi verilecektir diye bilgilendirme geliyor. Vatandaş 1 ay 2 ay bekliyor sonra “rapora itiraz süreci başlatıldı” diye bir mail veya bilgilendirme yapılıyor. Vatandaş iyi de siz sevk ettiniz ne itirazı dese de maalesef süreç bu şekilde ilerliyor. Sonra itiraz sürecinde sizi yeni bir hastaneye sevk etmesini bekliyorsunuz. Bu kez aradan sigortası çekilip ücretli sigortalara danışmanlık veren “medikal firmalar” devreye giriyor. Bu firmaların sizi ne zaman hangi hastaneye sevk edeceğini yine bir iki ay bekliyorsunuz. Bu kez aramalar sonrası yeni bir sevk geliyor. Ardından durumu daha iyi anlamak için bir vatandaşın anlattığını burada açıklayalım. Bir kazam sonrası sigorta firmasına başvurdum. Önce 6 ay sonra sizi hastaneye sevk edeceğiz dediler. 6 ay doldu ardında iyileşme süreciniz tamamlanmadı 1 yılın sonunda sevk vereceğiz dediler. Bekledik 1 yılın ardından sevk için 2 ay uğraştık sevki aldık. Raporum %26 geldi. Sigorta bu rapor bize göre yüksek %10 kabul ederseniz ödeyelim dediler. Kabul etmedim. Devletin hastanesinden alınan rapora neden itiraz ediyorsunuz makul gerekçe sunun dedim. Sunmadılar sonra rapora itiraz etmişler. İtiraz etikten sonra yeniden hastane sevki için 45 gün beklettiler. Sevki aldım son rapor %28 geldi. Ardından ödeme yapmayacağız dediler. Bu cevabı alabilmek için bir ay bekledim. Tahkime gittim. 6. Ayın sonunda raporlar arasındaki çelişki giderilsin diye tahkim hakemi de sigortanın dediğini dinleyerek adli tıp sevki mi yaptı. Ardından adli tıp raporum %27 geldi. Halen ödeme bekliyorum. Şuan tahkimde dosyam itirazda. Bu vatandaş sadece bir örnek aslına bakılırsa bunun gibi örnekleri de çoğaltmak mümkün.
Son dönemde vatandaşın önüne tazminat alamamak için kapı gibi dikilen medikal firmalar sigortaların yönlendiricisi konuma geldi. Veya sigorta firmaları medikal firmaların ardına geçerek medikal firmamız bunu istiyor şöyle istiyor diyerek ödeme yapmaktan uzak duruyorlar. Ama burada soru şu. Ülkemizin sağlık bakanlığı yönetmelik yaparak kaza sonrası maluliyet tespiti ve buna rapor verebilen hastaneleri yayımlıyor. Fakat buna rağmen medikal firmalar bu bizce doğru rapor değil siz yenisini getirin. Ya da bu oran yüksek bu oranı kabul et baskısı ile vatandaşı mağdur etme noktasına gidiyor. Bıkan vatandaş ya bu işten vaz geçiyor. Ya da kabul ederek gerçek alacağı miktarın çok altında bir rakama evet demiş oluyor. Bu noktadan hareketle vatandaş burada “Sağlık Bakanlığı’nın raporlara itiraz konusunu netleştirmesi ve mağdur olmamak için yeni bir düzenleme yapılmasını istiyor. Zira bu süreç özel firmaların eline bırakıldığında mağduriyetlerin ne kadar fazla olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde maalesef bedeni hasar noktasında bir karmaşa yaşanırken sigorta firmalarının istekleri sonrası bedeni hasar ödemelerinde yaşanan süreçler ve gecikmelerin önüne geçmek için tüm işlemleri yönetmeliklerdeki yasal sürelere göre yönetmek gerekmektedir. Yani daha geniş açıklama ile sigortaya yapılan bildirim sonrası süresinde cevap alamadığınızda ikinci adıma hemen geçin. Zira hem süre hem de hak kaybı yaşamamak için sigortanın veya medikal firmanın dönüşünü beklememek gerekir. Heyet raporu sonrası ödeme için sigortanın inceleme süresi bellidir. Bu süre içinde cevap gelmediğinde b planı ile diğer aşamaya geçmiş olmanız gerekmektedir. Medikal firmaların heyetler noktasında genel olarak itirazı heyet raporunun ayrıntılı olmadığı durumudur. Bu durumu yaşamamak için sağlık kurulu raporu aldığınız ilgili hastaneye dilekçe vererek heyet sırasında doktorların yaptığı tüm tetkikleri alarak raporun ekinde firmaya sunmanız gerekmektedir. Aksi takdirde ya raporunuza itiraz edilecek. Yada şu grafiği istiyoruz. Şu evrak eksik şu ölçümleri yaptırın gibi isteklerin ardı arkası kesilmeyecektir. Tüm bu evrakları sunmanızda kesin olarak size tazminat ödemesi yapılacağı anlamı taşımayacaktır.
Bu noktada tüm sigorta firmalarını aynı kefeye koymadan bu makalemizde sizlere kazazedelere destek olmak niyetindeyiz. Kaza sonrası mağdur vatandaşın daha da mağdur edilmemesi için süreçleri yakından bilmesi ve ona göre adım atması çok önemli olacaktır.